İnsanoğlunun doğası bitmek tükenmek bilmeyen isteklerle dolu. Yemek yemek ister, yeni bir kıyafet almak ister, uyumak ister, gezmek ister, ister de ister. Sonu gelmez.
Gündelik hayatımızda bu denli kullandığımız bir kelimenin ingilizcesini öğrenmeye ve pekiştirmeye hazırsanız başlıyoruz.
Want ile başlayalım. Want istemenin biraz kaba hali diye anılıyor. Arkadaş ortamında, yakın olan kişilerlerle muhabbet ederken kullanılan bir kalıp.
Want : İstek - İhtiyaç
Fiil ile kullanımı:
İngilizcede ihtiyacınız olan şeyi istemek, onu karşı tarafa aktarmak çok kolay. Bilmeniz gereken tek şey yapmak istediğiniz eylemi söylemeden önce "want to" demek.
Bu
"to" nerden geldi diyenler için sizi daha önceki ders notlarımıza doğru kısa bir gezintiye çıkarmak istiyoruz.
İngilizce ders notlar 11'de bu konuyu anlatmıştık. Hadi bir koşu gidip, göz atın. Biz burada bekliyoruz.
Geldiğine göre kaldığımız yerden devam edebiliriz.
- Arkadaşınızla gezerken karnınızın zil çaldığını farkettiniz ve bunu dile getirmek istediniz. Muhtemelen "birşeyler yemek istiyorum." dersiniz.
Hadi bunu ingilizce söyleyelim.
* I want to eat something.
- Bir sinema afişi gözünüze takıldı ve filmi izleme isteği ile dolup taştınız mı?
Hemen yapıştırın.
* I want to watch this film.
-Tam muhabbetin dibine vurmuşken odanın çok sıcak olduğunu düşündünüz ve kapıyı açmak istediniz.
* I want to open the door.
İsim ile kullanımı:
İstediğiniz şey her zaman bir eylem barındırmıyor olabilir. O zaman cümlenin tek fiili "want" olacağından artık "to" ile bağlamanıza da gerek kalmıyor.
Uçaktasınız, hostes ne içersiniz diye sordu diyelim.
*I want fruit juice, please . (Meyve suyu istiyorum, lütfen) diyebilirsiniz.
Kahveniz çok sert oldu diyelim. İçine biraz süt eklemeniz isterseniz,
*I want some milk. ( Biraz süt istiyorum.) diyebilirsiniz.
Hep ben mi bir şeyler yapmak istiyorum. Biraz da karşı tarafın bir şeyler yapmasını istiyorum derseniz onunda kolayı var.
Evde otururken kapı çaldı. Yerinizden kalkmaya üşendiniz. Hemen en yakın kişiye,
* I want you to open the door. (Kapıyı senin açmanı istiyorum.) diye söyleyin.
Telefonda TL'ler bitti diyelim. Arkadaşınıza mesaj atıp, onun sizi aramasını istediğinizi yazabilirsiniz.
* I want you to call me. ( Senin beni aramanı istiyorum.)
Araya bir you sıkıştırınca karşı taraftan ne istediğiniz dile getirmiş oluyorsunuz.
Would Like : İstemek
Want ile aynı kullanım kurallarına sahip olmanın yanı sıra, daha kibar bir anlam içermektedir. Would like kalıbını kullandığınızda daha nazik bir içerik oluşturmuş olursunuz. Ayrıca resmi yazışmalarda kesinlikle bu kalıp kullanılmalıdır.
Fiil ile kullanımı:
Would like kullanım kuralları want ile bire bir aynı. Want kalıbını would you like kalıbı ile değiştirdiğinizde daha kibar bir söylem elde etmiş oluyorsunuz.
Birkaç örnek ile bu kalıbı pekiştirelim.
* I would like to have a car. (Bir araba sahibi olmak istiyorum.)
* I would like to be a better person. (Daha iyi bir insan olmak istiyorum.)
* I would like to sleep. (Uyumak istiyorum.)
İsim ile kullanımı:
İstediğim şey bir eylem değilse artık "to" ile bağlamamıza gerek yok demektir.
* I would like some sugar. (Biraz şeker istiyorum.)
* I would like a sandwich (Bir sandviç istiyorum.)
*I would like a cup of tea. (Bir fincan çay istiyorum.)
Karşı taraftan birşey yapmasını istediğinizde bu kalıp sayesinde çok kibar gözükebilirsiniz.
* I would like you to help me. ( Senin bana yardım etmeni istiyorum.)
* I would like you to friends with them. ( Onlarla arkadaş olmanı istiyorum.)
Would you like?
Hep siz isterim isterim deseniz olmaz. Mesala bir cafedesiniz, yanınıza garson yaklaştı.
- What would you like to drink? (Ne içmek istersiniz?) sorusuna maruz kalabilirsiniz.
Örneğin arkadaşınızla küçük bir tartışma içine girdiniz ve o konuyu kavrayamadı. Size;
- What do you want? ( Ne istiyorsun?) şeklinde hafif sitem içeren bir cümle kurabilir.
Want kalıbından çok would you like kalıbına yoğunlaşıp, ingilizce konuşmalarınızda would you like kalıbını sıklıkla kullanmanızı daha şık olacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder